Gerekçeli İstinaf Dilekçesi
Gerekçeli İstinaf Dilekçesi Örneği ve Nasıl Hazırlanır? Ceza davaları hakkında merak ettiğiniz tüm sorularınızı yorum yaparak, ya da aşağıda yer verdiğimiz linke…
Gerekçeli İstinaf Dilekçesi Örneği ve Nasıl Hazırlanır?
Ceza davaları hakkında merak ettiğiniz tüm sorularınızı yorum yaparak, ya da aşağıda yer verdiğimiz linke tıklayıp büromuz ile iletişime geçerek sorabilirsiniz.

istinaf İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’NE İstinaf
Gönderilmek Üzere
………………….ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NE
Dosya No: …./… E.
MÜŞTEKİ SANIK :
MÜDAFİİ : Av. Gürkan PİŞKEN
KONU : Gerekçeli istinaf dilekçemizdir.
AÇIKLAMALAR :
MÜVEKKİLİN TELEFONUNA EL KONULMASINA RAĞMEN İNCELENMEMİŞTİR. MÜVRKKİLİN LEHİNE OLABİLECEK DELİLLER TOPLANMAMIŞTIR. SOMUT BİR DELİL DAHİ BULUNMAMASINA RAĞMEN MÜVEKKİL HAKKINDA MAHKUMİYET KARARI VERİLMİŞTİR. SÖZ KONUSU DOSYADA HER TÜRLÜ ŞÜPHEDEN UZAK, KESİN DELİLLERİN BULUNMAYIŞI, ARACIN ÇALIŞIR VAZİYETTE OLMAMASI, TANIKLARIN,
GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞINI YAPAN KİŞİLERİN SURİYE UYRUKLU ……………… VE IRAK UYRUKLU ………………….. OLDUĞUNU BELİRTMELERİ, MÜVEKKİLİMİ TANIDIKLARINA YA DA PARA VERDİKLERİNE YÖNELİK BEYANLARININ BULUNMAYIŞI VE MÜVEKKİLİN ÜZERİNDEN PARA ÇIKMAMASI GİBİ HUSUSLARIN VARLIĞI SEBEBİ İLE MÜVEKKİL HAKKINDA BERAAT KARARI VERİLMESİ GEREKİRKEN EKSİK İNCELEME SONUCUNDA HUKUKA VE HAKKANİYETE AYKIRI BİR ŞEKİLDE MAHKUMİYET KARARI VERİLMİŞTİR.
Yerel Mahkeme Müvekkil sanık hakkında “ Sanıkların yargılama sürecinde dosyaya yansıyan olumsuz bir tutum ve davranışlarının bulunmaması, cezanın gelecekleri üzerindeki olası etkisi dikkate alınarak verilen cezalardan 5237 sayılı TCK.nun 62.maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında indirim yapılmak suretiyle sanıkların AYRI AYRI 3 YIL, 9 AY HAPİS VE 5 GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMALARINA, ‘ karar vermiştir.
Bu kararı eksik incelemeye dayalı olup Hukukun temel ilkelerine de aykırıdır. Mahkeme; maddi delillere dayanmadan, bu konudaki sanık ve müdafii taleplerini, itirazlarını göz ardı ederek varsayımsal çıkarımlar ile müvekkilin üzerine atılı suçu işlediği kanaatine vararak müvekkilin cezalandırılması yoluna gitmiştir.
Müvekkilim yaklaşık 1 yıl öncesinde kredi çekerek kamyon almıştır. Almış olduğu kamyon ile yük taşımacılığı yapmaya başlamıştır. Bir ile malzeme götürdükten sonra o ilden kamyon ile boş dönmemek için, Facebook sitesindeki nakliye sayfalarındaki ilanları takip etmektedir. Söz konusu sayfalarda paylaşım yapan ilan sahipleri ile iletişime geçerek iş almaya çalışmaktadır. Bu şekilde 10’larca ek iş almıştır.
Müvekkilim söz konusu sayfaların birinde İstanbul içi 10 teker araca ihtiyaç olduğuna yönelik bir ilan ile karşılaşmıştır. Müvekkilim ilan sahibi ile iletişime geçmiştir. İlan sahibi; müvekkilime, ‘ yük taşınacağını ve kamyona ihtiyaç olduğunu ‘ beyan etmiştir. Müvekkilim kendisinde 10 teker araç olduğunu belirtmiş ve yük taşıması konusunda anlaşmışlardır. Akabinde ilan sahibi müvekkilime konum atmış ve oraya gitmesini söylemiştir.
Müvekkilim kendisine gönderilen konuma vardığında Suriyeli insanları görmüş ve anlam verememiştir. Bu esnada yabancı uyruklu kişiler kamyona binmeye çalışmışlar, sayıca çok fazla oldukları için müvekkilim binmelerine engel olamamıştır. O esnada jandarma ekipleri olay yerine gelmiştir.
Jandarma ekipleri olay yerine geldiği esnada müvekkilim hiçbir şekilde kaçmamıştır. Çünkü kendisi bir suç işlemek amacıyla yani göçmenleri kaçırmak için olay yerine gelmemiştir. Kendisine yük taşıyacağı söylenmiştir.
Söz konusu ilanlara yönelik delil dilekçemizi 09/04/2022 tarihli delil dilekçemiz ile mahkemenize sunduk. Bununla birlikte delil dilekçemizin ekinde sunmuş olduğumuz ekran görüntüleri Facebook sitesindeki nakliye ile alakalı iş ilanlarından alınmıştır.
Müvekkilim de söz konusu siteden görmüş olduğu nakliye ilanındaki ( Fazla yük olması sebebiyle 10 tekerli kamyonu olan kişilerin iletişime geçmesini içerir minvalde bir nakliye ilanı ) numara ile iletişime geçmiş ve kendisinin 10 tekerli kamyonu olduğunu, eşyaların taşımacılığını yüklenebileceğini belirtmiş ve karşı taraf ile anlaşmıştır.
Müvekkilim üzerine atılı suçu işlememiştir. Dolayısıyla yanlış zamanda yanlış yerde bulunmuştur. Dosyadaki mağdur kişilerin ifadelerinde müvekkilin adı hiçbir şekilde geçmemektedir. Müvekkilin, oradaki kişiler ile hiç bir bağlantısı bulunmamaktadır. Mağdur kişiler, göçmen kaçakçılığı yapan kişilerin Suriye uyruklu ……………. ve Irak uyruklu ………………. olduğunu belirtmişlerdir.
Müvekkilin göçmen kaçakçılığı suçu ile bağlantılı olduğunu gösterir telefon kaydı da bulunmamaktadır. Ayrıca yukarıda ayrıntısı ile izah ettiğimiz üzere, müvekkil, kamyonu kredi ile aldığı için her ay kredi ödemektedir. Aylık kredi borçlarını ödeyebilmek için sürekli iş alma gayreti içerisine girmiştir. Ek işleri de Facebook sitesindeki nakliye sayfalarındaki ilanlardan sağlamaktadır. Müvekkilime gideceği yerde yabancı uyruklu insanlar olduğu hiçbir şekilde söylenmemiştir.
Bu nedenle müvekkilim kendisine gönderilen konuma vardığı anda, yabancı uyruklu insanların varlığından haberdar olmuştur. Yabancı uyruklu kişileri gördükten sonra, aracı ile onları taşımak istemediği için, aracın kontağını kapatıp araçtan inmiştir. Bu nedenle müvekkilin üzerine atılı suç ile herhangi bir bağlantısı bulunmamaktadır.
Yargıtay Kararı – 18. CD., E. 2018/6617 K. 2019/16163, 3.11.2019 tarihli ilamında; ” Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanığın atılı suçlamayı reddederek araçta yakalanan göçmenlerden haberdar olmadığını söylemesi, kaçak göçmenlerinde ifadelerinde “tırın bulunduğu yere getiren kaçakçının halatı kopararak kendilerini tıra yerleştirdiğini, sanığı hiç görmediklerini ve tanımadıklarını” belirtmeleri karşısında, sanığın göçmen kaçakçılığı suçunu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve cezalandırmaya yeterli delillerin neler olduğu açıklanmadan CMK’nın 230/1-b maddesine aykırı olarak mahkûmiyetine karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
28/06/2014 tarih 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3 maddesi gözetilmeden, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık …’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. ” her türlü şüpheden uzak, kesin ve cezalandırmaya yeterli delillerin varlığını aramıştır. Ancak söz konusu dosyada müvekkilin göçmen kaçakçılığı suçunu işlediğini gösterir şüpheden uzak kesin ve cezalandırmaya yeterli delil bulunmamaktadır.
Göçmen kaçakçılığı suçu, özel kast ile işlenebilen bir suç tipidir. Nitekim, TCK 79. madde metni “ doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla ” ifadesiyle suçun özel kast ile işlenebileceğini açıkça belirtmiştir. Failin maddi menfaat elde etme amacı yoksa göçmen kaçakçılığı suçunun meydana gelmesi mümkün değildir. Müvekkilimin menfaat elde etmek ve göçmenleri taşımak maksadıyla olay yerine gittiğini gösterir, her türlü şüpheden uzak kesin bir delil dosyada bulunmamaktadır.
Söz konusu dosyada her türlü şüpheden uzak, kesin delillerin bulunmayışı, aracın çalışır vaziyette olmaması, tanıkların göçmen kaçakçılığı yapan kişilerin Suriye uyruklu Abu Hale ve Irak uyruklu Cuma Ali olduğunu belirtmeleri, müvekkilimi tanıdıklarına ya da para verdiklerine yönelik beyanlarının bulunmayışı ve müvekkilin üzerinden para çıkmaması gibi hususların bir arada değerlendirilerek, müvekkil hakkında BERAAT kararı verilmesi gerekirken hukuka ve hakkaniyete aykırı hüküm kurulmuştur.
NETİCE-İ TALEP : Yukarıda arz ve izah edilen ve sayın mahkemenizce re’sen göz önüne alınacak sair nedenlerle:
Müvekkil hakkında verilen kararın kaldırılmasına ve BERAATİNE,
karar verilmesini talep ederim.
https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.5237.pdf
https://www.aphukuk.com/iletisim/
Sanık Müdafii
Av. Gürkan PİŞKEN
Ceza mahkemelerinde verilen kararlara karşı, hukuki denetim amacıyla bir üst mahkemeye başvurma yolu olan istinaf, sanık veya müdafi açısından son derece önemlidir. Ancak bu sürecin etkili olabilmesi için, istinaf dilekçesinin gerekçeli ve hukuki temellere dayalı olarak hazırlanması gerekir.
İstinaf Nedir?
İstinaf, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararların hem usul hem de esas yönünden bir üst mahkeme olan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenmesidir. Bu yol, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 272. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
İstinaf Dilekçesi Neden Gerekçeli Olmalıdır?
Bölge Adliye Mahkemeleri, yapılan başvuruları yalnızca şeklen değil, içerik açısından da değerlendirir. Gerekçesiz veya soyut ifadeler içeren dilekçeler, istinaf talebinin esastan incelenmeden reddedilmesine yol açabilir.
Bu nedenle dilekçede aşağıdaki unsurlar mutlaka yer almalıdır:
- Mahkeme kararının hukuka aykırı yönleri
- Delillerin değerlendirilmesindeki hatalar
- Tanık ifadelerindeki çelişkiler
- Sanığın lehine olan hususların göz ardı edilmesi
- Ceza miktarının orantısız veya ölçüsüz olması
İstinaf Dilekçesi Ne Zaman Verilmelidir?
Ceza mahkemesinin gerekçeli kararının tebliğinden itibaren 7 gün içinde istinaf yoluna başvurulmalıdır. Bu süre hak düşürücü niteliktedir ve kesinlikle kaçırılmamalıdır.
Hangi Kararlara Karşı İstinaf Yoluna Gidilebilir?
Genel olarak tüm nihai kararlar istinafa tabidir. Ancak:
- İlk derece mahkemesince verilen 5 yılın altındaki hapis cezaları için hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilmişse,
- Sanık hakkında beraat kararı verilmişse,
- Yargılamayı sona erdiren bazı teknik kararlar alınmışsa,
bu kararların niteliğine göre başvuru imkânı sınırlı olabilir. Bu nedenle somut olaya göre değerlendirme yapılmalıdır.
İstinaf Sürecinde Nelere Dikkat Edilmeli?
İstinaf aşaması, yalnızca bir temyiz itirazı değil; kararın hukuka uygunluğunun tam denetimidir. Bu nedenle dilekçede:
- Yargıtay içtihatlarına yer verilmeli,
- Somut delil ve beyanlar tartışılmalı,
- Usul hataları ve savunma hakkı ihlalleri somut örneklerle açıklanmalıdır.
Avukat Desteği Neden Önemlidir?
Ceza yargılaması, kişinin özgürlüğünü doğrudan etkileyen ciddi bir süreçtir. Gerekçeli ve etkili bir istinaf dilekçesi, özgürlüğe giden kapının anahtarı olabilir. Bu nedenle, alanında uzman bir ceza avukatından destek alınması büyük önem taşır.
Sonuç
Ceza davasında istinaf başvurusu, yargılamanın adil ve hukuka uygun şekilde yapılmasını sağlamak için en önemli denetim yollarından biridir. Ancak bu hakkın etkili şekilde kullanılabilmesi için dilekçenin gerekçeli, dayanaklı ve sistematik bir biçimde hazırlanması gerekir. Bu süreçte profesyonel hukuki destek alınması, davanın seyrini değiştirebilecek niteliktedir.
Sıkça Sorulan Sorular
İstinaf dilekçesi verilmezse ne olur?
Süresi içinde istinaf dilekçesi verilmezse, ilk derece mahkemesinin kararı kesinleşir ve uygulanır.
İstinaf başvurusunu kim yapabilir?
Sanık, sanık müdafii, katılan ve Cumhuriyet savcısı istinaf yoluna başvurabilir.
İstinaf dilekçesi hangi mahkemeye verilir?
Dilekçe, kararı veren ilk derece ceza mahkemesine verilir. Mahkeme dosyayı ilgili bölge adliye mahkemesine gönderir.
İstinaf dilekçesi verildikten sonra duruşma yapılır mı?
Bölge Adliye Mahkemesi dosya üzerinden karar verebilir veya gerekli görürse duruşma açabilir.
İlgili Yazılar
Bu içerikler de ilginizi çekebilir:
- Tutukluluk Kararına İtiraz Dilekçesi
- Adli Kontrol Kararına İtiraz Dilekçesi
- Gerekçeli İstinaf Dilekçesi Örneği
İstinaf süreci hakkında detaylı bilgi ve profesyonel hukuki destek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.